Türkiye, 1970’li yıllardan sonra büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya
kalmıştır. Halk daha önce duymadığı para birimleriyle karşılaşmıştır. Para
milyarlar, trilyonlar, hatta katrilyonlarla ifade edilmeye başlamıştır. O zamana
denk en büyük banknot 50 bin lirayken 1981 yılında bu değer 20 milyon liraya
yükselmiştir. Halkın alım gücü düşmüş, piyasalar yerle bir olmuştur. Durumun
farkında olan devlet yetkilileri aldıkları sıkı maliye ve istikrar politikaları
sonucunda enflasyonu düşürmüşlerdir. Böylece ekonomiye güven geri gelmiştir.
31 Ocak 2004 tarihinde Türk lirasından 6 sıfır atılması ve 1 milyon liranın 1
“Yeni Türk Lirası’na (YTL)” eşitlenmesini öngören ilgili kanun onaydan geçerek
kabul edilmiştir. 1 yıl sonra yani 1 Ocak 2005 tarihi itibarıyla da paradan 6 sıfır
atılarak, “Yeni Türk Lirası (YTL)” banknotları kullanılmaya başlanmıştır. O tarihte
Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türk lirasından
6 sıfır atılmasındaki temel amacın, millî para birimine yeniden güven ve itibar
kazandırmak olduğunu belirtmiştir. Paradan sıfır atılmasının, enflasyonla
mücadelede elde edilen tarihî başarının bir sonucu olduğunu da sözlerine
eklemiştir.
Türk lirasına olan itibarın artırılması ve dünyada yer edinebilmesi amacıyla Türk
lirasına bir simge kazandırılması gerektiği farkına varılmıştır. Bu amaçla Merkez
Bankası tarafından bir “TL Simge Yarışması” düzenlenmiştir. Yarışma sonucunda
Türk lirası simgesi 1 Mart 2012’de kabul edilerek bugün de kullanılan hâlini
almıştır. Simgede, Türk lirasının ve Türkiye ekonomisinin iki belirgin özelliği olan
“güven” ve “istikrar içinde yükselen değer” kavramları ön plana çıkartılmıştır.