Bor doğada saf halde bulunmayan sadece endüstriyel olarak zorlukla
saflaştırılabilen yarı metal bir elementtir. Bu özelliğine karşın karbon ve
başka elemetlerle doğal bileşikler olulşturduğu için savunma sanayinden uzay
teknolojilerine kadar neredeyse sayısız kullanım alanı mevcuttur.
Türkiye dünya bor rezervinin yaklaşık %73’üne sahiptir1. Ülkemizde ilk olarak
1850’lerin başında çıkarılmaya başlanan bor madeni günümüze kadar yeterince
değerlendirilememiştir. Ülkemiz en büyük rezerv sahibi olarak bor dünya
piyasasını ve fiyatlarını belirleyebilecek konumdayken maalesef süre gelen zaman
içerisinde bunula ilgili yeterince girişimde bulunulmamıştır.
2003 yılında 25142 sayılı yasa ile “Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü” kurulmuş
ve bor madeni ile ilgili önemli girişimler hayata geçirilmiştir. Hammadde olarak
sattığımız bor madenini katma değerli ürün olarak satabilir duruma gelinmiştir.
Ayrıca yerli üretim alanında Ar-Ge faaliyetlerine önemli teşvikler sağlanarak
üreticilerin önü açılmış ve bu çalışmalar kısa sürede meyvelerini vermiştir.
Tarım, Temizlik, Metalurji, Seramik, Ahşap Koruma, Cam, Yalıtım, Tekstil Tipi
Fiberglass, Sağlık ve Enerji alanlarında bir çok yerli marka üreten ülkemiz bor
madenini daha etkin biçimde kullanmaya başlamıştır.
Son olarak 2018 yılında temeli atılan Bandırma Bor Karbür Üretim tesislerinin 19
Mart 2023 tarihinde hizmete girmesiyle birlikte Türkiye, bor karbür üretebilen 6
ülkeden biri olmuştur. Özellikle savunma sanayiinde önemli bir bileşen olan bor
karbür elmas ve kübik bordan sonra dünyadaki en sert üçüncü maddedir. Yıllık
1.000 ton bor karbür üretim kapasitesine sahip tesisin milli ekonomiye yıllık 1
milyar 500 milyon dolarlık katkı sağlayacağı öngörülmektedir.