Ülkemizde nükleer enerji kullanma fikri ilk olarak 1960’larda benimsemiştir.
1965 yılında Türkiye’de bir nükleer santral inşaa edilmesi ile ilgili çalışmalar
başlatılmış ve akabinde Mersin ili Gülnar ilçesindeki Akkuyu mevkii uygun
bir arazi olarak kabul edilmiştir fakat ülkemizde yaşanan siyasi ve ekonomik
olumsuzluklar nedeniyle uzun süre proje tehir edilmiştir.
12 Mayıs 2010’da Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti ile Rusya Federasyonu hükûmeti
arasında ülkemizin güney kıyısındaki Mersin ilinde VVER-1200 reaktörlü dört
güç ünitesine sahip, toplam 4800 MW kurulu güç kapasiteli Akkuyu Nükleer Güç
Santrali’nin inşa edilmesini öngören İş Birliği Anlaşması imzalanmıştır.1 Anlaşma
koşulları sebebiyle Rusya hükûmeti 13 Aralık 2010’da, Türkiye Cumhuriyeti’nde
Akkuyu Nükleer Anonim Şirketi proje şirketini kurmuştur. Akkuyu NGS inşaat
projesi, dünyada “Yap, İşlet, Sahip Ol” modeliyle inşa edilen ilk NGS projesi olan
Akkuyu ayrıca Türkiye’nin ilk nükleer santralidir.
İş Birliği Anlaşması’na göre Türk öğrenciler, Rusya’da verilen nükleer uzman
yetiştirme programlarına katılabilmektedirler. Bugün pek çok Türk öğrenci
Rusya’da eğitim görmektedir. Eğitimlerinin ardından Rosatom teknik eğitim
merkezlerinde de bir eğitime tabi tutulacak öğrenciler ardından Akkuyu NGS
projesinde görev alabileceklerdir.